HER ŞEY GÖZLEMLE BAŞLAR
Projemizi geliştirmek için
yardımlarınıza ihtiyacımız var.
İstasyonun daha iyi ve
kaliteli hizmet verebilmesi takipçilerimin
ilgi ve desteğine bağlıdır.
Lütfen, çevrenizde sevdiğiniz insanları SMS
üyemiz yapın. 7/24 Danışma
Hattı: 05384487292 kadirs33@gmail.com
Proje ailecek (3)
hobimizdir..
1999 itibariyle 17
yıl hiç kimseden yardım olmaksızın ailecek
yapmış olduğumuz
araştırma sonucu:
Gök bilimi, bilim dalları
arasında en eski olanlardandır.
Özellikle antik çağdalarda
en yoğun anlamda icra edilen, bilimlerin anası
olarak görülen bilim
dalıdır.
Bu bilim dalında yer kabuğu
dinamiğinin atmosfer dinamiğini doğrudan
etkilediği bugüne kadar
dile getirilmemiştir.
Dünyada...
Yer biliminde
oluşturulan makalelerde, yer sarsıntılarının
öncesi ve sonrasında
Güneş'in atmosfere
etkisinin dışındaki bazı atmosferik olayları
meydana
getirdiğinden bahsedilmez.
Uzay biliminde
oluşturulan makalelerde, bütün atmosferik
olayların
atmosfer kaynaklı olduğu
düşünüldüğü için yer sarsıntılarının etkisinin
olduğundan bahsedilmez.
.
Yer ve uzay
biliminde
oluşturulan makalelerdeki bu eksiklikten dolayı
bilimin
olmazsa olmazı olan gözlem
ve deneyler tam anlamıyla kullanılmamıştır.
Böylece bilimde,
sahte bilim oluşturulmuştur.
Aslında bilimin olazsa
olmazı olan gözlem ve deneyler tam anlamıyla
kullanıldığında
bilim, sahte bilim oluşturulmuş olsa
bile ilerleyen zaman içinde asla yer vermez.
Binlerce yıl geçse
bile mutlaka ortaya çıkarılır.
Ayrıca 1960 yılında ilk
defa uzaya fırlatılan TIROS adındaki uydu uzaya
yerleştirildi. Uydular
tarafından çekilen kızılötesi görüntülere
yorumlar yapıldı.
Yapılan yorumlar
meteorolojideki hava tahmininde yıllarca
kullanıldı.
Bugün kullanılan teknoloji
ile yapılan yorumları kontrol
ettiğimizde
hava tahminlerinin
tutmamasındaki en büyük faktörün de yapılan
yorumların
eksikliğinden
kaynaklandığını görmekteyiz. Yapılan yorumların
aritmetiksel
hesaplama karşılığı
olmadığı halde %100 inanılmış olduğunu merak
ederek sorguluyoruz.
1960 Yılından bugüne kadar
yapılan yorumlar kolayca ve hızlı bir şekilde
paylaşılmıştır.
Doğru gibi bilinen
yorumlar sonucunda oluşan eksik veya yanlış
bilgi,
bilimsellik adı altında her
devlette yerleşik bir düzen kurmuştur.
Bu yerleşik düzeni
değiştirmek elbette çok kolay olmayacak.
Kısıtlı
imkanlarımızla yaptığımız deprem
tahminlerimizdeki %92
başarımızı ve
yazdığımız makalelerimizi görmemezlikten gelen
ve
kendi
eksikliklerini göremeyenler bin bir türlü
bahaneler uydurmaya
çalışıyorlar.
FAKAT ATMOSFERDE
KÜÇÜK-BÜYÜK HER DEPREMİN
ÖNCESİNDE VE
SONRASINDA İZİ VAR.
Bu izleri dünyada akıllı
cep telefonu kullanan ve internete giren herkes
görebilir.
En son teknolojiyi
kullananların görememelerini veya görmek
istememelerini
sahte bilim ile ilişkilendiriyoruz.
Mevcut durum, depremler ile
atmosfer arasında bağlantının olduğunu
insanlar göremez ve aletler
ile de görülemez demektedir.
Bizler bu izlerin takibini
yaparak eksik veya yanlış makaleler ile
oluşturulan
yerleşik düzeni değiştirmek,
üniversitelerin meteoroloji mühendisliği
bölümünde Hava
Tahmini
öğretildiği gibi yer bilimlerine de (jeoloji,
jeofizik,
jeodezi, coğrafya)
Deprem Tahmini dersi konularak,
öğretilmesini sağlamak
amacıyla değişikliği kısa
sürede yapabilmemiz için aşağıdaki
ihtiyaçlarımızı
tamamlamamıza yardım edin.
1.
Tam donanımlı
www.kadirsutcu.com/teklif.pdf
bir meteoroloji
istasyonuna
2. İstanbul ve çevresini
etkileyecek olan olası İstanbul depreminin
saatini kestirebilmek için çeşitli türde
hayvanları besleyebileceğimiz
özel nitelikli bir çiftliğe ihtiyacımız
var.
Özel Not:
Bu bilimsel çalışmayı yaparken dünyadaki
canlıları düşünmekten
başka amacımız yoktur. Hiç
bir kişi veya
kuruluşu yıpratmak da değildir.
Dünyada bilimsel
konularda çalışanları araştırmak üzerine
bilimsel
istihbarat
merkezleri kurulmalı üniversiteler dışında
çalışanlar için
bilimsel çalışma
esasları belirlenmeli ve çalışanlara destek
verilmelidir.
Ailecek bilime
katkıda bulunmak için yaptığımız
bilimsel
çalışmamıza yardımcı olacak meteoroloji
istasyon kurulumuna
28.04.2016 tarihinde izin
verildiği halde
aletlerinin neden gönderilmediğini
anlayamadık.
***
***